Denizli’yi görmek ve öğrenmek için 02.05.2023 tarihinde sabah erkenden 42 öğrenci ve 4 öğretmen yollara düştük. Bol bol üzüm bağları seyrederek geçirdiğimiz yolculuğumuzun ardından Denizli’ye girişte bizi Pamukkale semalarında dolaşan balonlar selamladı. Denizli’ye biraz erken giriş yaptığımız için kahvaltıdan önce dünyanın en büyük horoz heykelini görmek için seyir tepesine gittik. Fakat horozlar bile ötmeden gittiğimiz için kapalı olduğunu söylediler. Bizde bir küçük hüzün ile birlikte kahvaltı mekânına geçtik. Yiye yiye bitiremediğimiz çok güzel bir kahvaltı sonrasında Mars’ta yer alan Jezero krateriyle benzer mineral oluşumuna sahip Salda Gölü’ne gitmek için yola çıktık. Yolumuz üzerinde bulunan, Türkiye’nin en fazla leblebi ihracatı gerçekleştiren ilçesi olan Serinhisar’da çerez almak için mola verdik. 1 saatlik yolculuğun ardından Salda ‘ya vardığımızda ise bizi Maldivler ’de olduğu gibi, dibi görünen turkuaz sular karşıladı. Çokça fotoğraflar çekilip, lavanta kokulu alışverişler yaptıktan sonra Türkiye’nin 3. en büyük gölü olan Salda’dan ayrılarak, Denizli’nin yolunu tuttuk. Şehri kuşbakışı görmek için teleferikle 1400 metreye çıktık. Teleferikten öğrencilerimiz korkmadılar ama öğretmenlerimiz… ımmm tabiki öğretmenlerimizde korkmadılar J  Manzara sonrası Forum Çamlık’ta kısa bir öğle yemeği molası verdik.  Yemek sonrasında günün son durağı için beyazlıklara doğru yol aldık. 

Pamukkale denilince çoğu insanın aklına sadece aşina olduğumuz o beyaz havuzlar gelse de, Pamukkale travertenlerinin arkasında Hierapolis adı verilen çok büyük bir antik kent bulunmaktadır. Bu sebepten Pamukkale Travertenleri ve Hierapolis Antik Kenti birlikte Türkiye’nin doğal ve kültürel miras listesindeki iki destinasyonundan biridir. Rivayetlere göre travertenlerin güzelliğine karşı koyamayan Bergama Krallığı, 2 bin yıl öncesinde Bergama’nın kurucusu Telephos’un karısı Hiyera için travertenlerin yanına Hierapolis kentini inşa ettirmiştir.  Biz de Pamukkale’ye vardığımızda öncelikle Hierapolis kentini gezmek için güney kapısından giriş yaptık. Rehberimiz eşliğinde amfi tiyatroya, sonra Kleopatra havuzuna geçip bilgi aldık. Hz. İsa’nın 12 havarisinden birinin burada öldürülmüş olmasını ve mezarının burada bulunmasını, Roma döneminde cehennemin girişi olduğu düşünülen Ploutonium’u, Hierapolis’te o dönemden kalma eserler üzerinde Denizli’nin simgesi olan horoza ait motiflerinin bulunduğunu rehberimizden dinledik. Travertenlerde serbest zaman vererek, günü Pamukkale’nin güzellik ve şifa veren sularında sonlandırdık. Akşam yemeği sonrasında ise Dursunbey’e geri döndük.

Ben kendi adıma konuşmalıyım ki gezdiğim yerleri bir kere daha gezmiş olsam da çok keyif aldım. Bana memleketimde böyle bir anı armağan ettiğiniz için teşekkür ederim.

Daha nice gezilere…

Öğrenci görüşleri;

“Öncelikli olarak Denizli gezisi çok güzel ve dolu dolu bir geziydi. Kahvaltı yeri, Salda Gölü, Pamukkale, Hierapolis, teleferik ve yolculuk hepsi ayrı ayrı birbirinden güzeldi. Bu gezide emeği geçen bütün öğretmenlerimize teşekkür ederim. Eğer tekrar böyle bir gezi düzenlenirse kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim.”

                                                            Sude Çelikbay (11/D)